29 Mayıs 2009 Cuma

MELEKLER VEŞEYTANLAR

Melekler ve Şeytanlar ( Angels and Demons) Dan Brown'ın 2000 yılında yayınlanmış, Da Vinci Şifresi isimli romanın da baş karakteri olan Robert Langdon ilk kez ortaya çıktığı, romanı. Roman,Illuminati isimli eski bir kardeşlik ile Katolik kilisesi arasında geçen olayları anlatmakta. 1776 yılında Almanya'nın Münih kentinde, Adam Weishaupt isimli Kabbalacı bir Hukuk Profesörü ve Baron von Knigge ile diğerlerinin yardımıyla kurulan gizli bir topluluk olan Illuminati, "Aydınlanmış Olanlar" anlamına gelmekte. Kuruluş amacı cehaletle, baskıcılıkla ve kilisenin dogmalarıyla mücadele etmek ve aydınlanarak dinsel dogmalardan uzak, hür düşünceyi ve Newtoncu pozitif bilimin önünü açmak olan Topluluk, gizli siyasi amaçları olduğu öne sürülerek dünya siyaset tarihinin belki de zaman içerisinde üzerine en fazla komplo teorisi üretilmiş topluluğu halini aldı.
Münih'te kurulup, o yörede (Bavyera) hızla gelişen Illuminati'nin üye kayıtları büyük bir gizlilik içinde saklanıyordu. Öyle ki, üyelerin her birinin takma isimleri vardı ve yazışmalarda bunlar kullanılır, üyelerin gerçek isimleri ve kimlikleri asla kullanılmazdı.

Melekler ve Şeytanlar,ambigramlar hakkında bilgi içeren ilk roman olarak gösterilmekte olup romanının çok büyük bir kısmı Vatikan ve Roma'da, bir kısmı ise İsviçre'de bulunan CERN laboratuvarında geçmekte. Film uyarlaması ise 15 Mayıs 2009'da ABD'de vizyona girmiş bulunmakta.

Robert Longdon'a başta basit bir terörist grup tarafından işlenmiş gibi görünen Cern cinayetinin asıl amacı Vatikan rahiplerinden ve Vatikan geçmişinden öc almak. İllimunati her yere sızabilecek güçtedir ve önce karşı maddeyi sonrada 4 kardinali kaçırırlar. Robert Longdon Da Vinci'nin Şifresinde olduğu gibi tarih bilgisi, kıvrak zekası, azmi ve CERN de bir Illuminati üyesi tarafından öldürülen fizikçi Leonardo Vetra nın kızı olan Vittoria Vetra ile bu olayı da kısıtlı zamanı olmasına rağmen çözecektir.Her saat başı kaçırılan bir rahib doğanın dört elementi kullanılarak öldürülecektir. Robert Longdon ise bir kez daha günü ve dünyayı kurtaracaktır. Film, din ve bilim arasındaki çatışmayı, taraf tutmadan anlatmak olup izleyiciye sürükleyici anlatımıyla din ve tarihle ilgili bilgiler de vermekte.

27 Mayıs 2009 Çarşamba

KAYGAN




ya sısıkı tut ellerimden
ya büsbütün bırak
kaygan zeminlere
katlanamam ben
varla yok arası
bir yere
katlanamam



ya ekle beni kendine
ya bırak yarım kalayım
parçalanmış bütünlere
katlanamam ben
gerçek yalan
bir aşka
katlanamam

25 Mayıs 2009 Pazartesi

KAKULE


Kakule hem görüntü hem de tat olarak enteresan bir baharat: Yeşil (bazen de beyaz) bir kesenin içinde bulunan kahverengi - siyah tohumların hissedilir ama yumuşak bir aroması var. Tattığınızda hem limonsu ve çiçeksi, hem de temiz ve ferah hisler alıyorsunuz. Meyve salatalarına, meyve sularına, likörlere; portakallı, elmalı ve kahveli tatlılara çok yakışıyor.
Kakule kabuklu halde olduğu takdirde; uygun şartlarda ve hava almayan kaplarda tazeliğini bir sene boyunca koruyor. Baharatçılarda kabuklu veya tohumu öğütülmüş halde satılıyor. Aromasının kaybolmaması için kabuklu alıp, kullanmadan önce havanda dövmek veya değirmende öğütmek daha mantıklı.
İşte denediğim bu büsküvi de İran mutfağına ait, kakuleli yiyeceklerden biri.
Malzemeler:
250 gr. toz şeker
1 yemek kaşığı gülsuyu
3 adet yumurta sarısı
200 gr. tuzsuz tereyağı, oda sıcaklığında yumuşamış
120 ml. bitkisel sıvı yağ
1.5 tatlı kaşığı (tsp) toz kakule
500 gr. pirinç unu
1 yemek kaşığı (tbs) haşhaş tohumu
Tarif:
Küçük bir sos tenceresinin içine şekeri ve 80 ml. (1/3 cup) suyu koyun. Orta ateşte, taa ki şeker eriyene kadar, bir yandan karıştırarak pişirin. Şeker eriyince, tencereyi ocaktan alın. Şurubun içine gülsuyunu katın ve soğuyana kadar, bir köşede bekletin.
Fırını 190 derecede (turbo fanlı fırınlarda 170 derece) ısıtın.
Büyükçe bir karıştırma kabına yumurta sarısını, tereyağını, sıvı yağı ve kakuleyi koyun. Mikserle çırpın. Yavaş yavaş pirinç ununu ekleyin. Hepsi birleşene kadar karıştırın.
Ardından yavaş yavaş şurubu ekleyin. Hamur toparlanana kadar karıştırmaya devam edin.
Krema torbasına 1 cm'lik düz ucu takın. (Eğer krema torbası yoksa: Köşesini 1 cm. kestiğiniz buzdolabı poşetini kullanabilirsiniz.)
Bütün hamuru torbaya doldurun. Torbayı hafifçe sıkın ve ortadan, dışa doğru spiral şekilde döndererek 3 cm. çapında yuvarlak şekiller yaratın. Fırın kağıdı serilmiş tepsiye, 4 cm. aralıklarla aynı işlemi yaparak hamurları yerleştirin.
Hamurların üzerine hafifçe haşhaş tohumu serpiştirin. Fırının orta rafında 12 dakika pişirin. Altı kızarıp, üstü hafifçe pembeleştiğinde fırından çıkarın. Sertleşip, soğuyana kadar bekletin. Aynı şekilde pişirdiğiniz bütün kurabiyeleri, hava almayan bir kapta saklayın.
Önemli: Eğer mutfak sıcaksa, spiral şeklinde hazırladığınız hamurlar, şeklini çabuk kaybediyor. O yüzden, hamurları hazırlar hazırlamaz fırına atın. Onlar pişerken, hamur dolu krema torbasını buzdolabında bekletin.

21 Mayıs 2009 Perşembe

MILK


2008 yapımı bir Amerikan filmi olan Milk filminin konusu Amerikalı bir eşcinsel olan Harvey Milk'in etrafında gelişiyor ve Harvey Milk'i canlandıran Sean Penn'in akıllara durgunluk veren oyunculuğuyla birçok festivalden adaylık ve ödülle dönen bir film olarak çıkıyor karşımıza.Başrol oyuncusu Sean Penn'in bir Golden Globe adaylığı,bir Screen Actors Guild ödülü adaylığı ve ayrıca 2 tanede diğer festivallerden adaylığının yanı sıra BAFTA ödülllerinde En İyi Film dahil 4 dalda aday gösterilmiş bulunan film asıl süksesini Akademi Ödüllerinde yapmış bulunuyor.Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dahil 8 dalda aday gösterilmiş olmakla birlikte bunlardan sadece En İyi Orijinal Senaryo için Dustin Lance ve En İyi Erkek Oyuncu için ünlü aktör Sean Penn lödüle layık görülmüş bulunmakta.

Yönetmenliğini önde gelen bağımsız sinemacılardan Gus Van Sant'in üstlendiği "Milk", 1970'lerin başında San Francisco–Castro sokağında siyasi hayatına başlayan eşcinsel hakları savunucusu Harvey Milk'in, 1978'de suikaste uğramasıyla sonuçlanan hikayesini ele alıyor.

1970'li yılların başında New York'ta yaşayan 40 yaşlarındaki eşcinsel borsacı Harvey Milk ve partneri Scott Smith, eşcinsellerin daha rahat yaşam sürdürebilmeleri nedeniyle San Fransisco'ya taşınırlar ve Castro sokağında Castro Camera adında bir fotoğrafçı dükkanı açarlar. Ancak bu dükkan fotoğrafçılıktan çok, kısa bir süre sonra ülkenin dört tarafından eşcinsellerin akın ettikleri popüler bir buluşma noktası haline gelir.Giderek politik bir güç kazanmaya başladığını fark eden Milk, bu büyük gücü yerel yöneticiliğe giden yolda kullanmak için girişimde bulunacak ve edindiği yeni arkadaş grubunun da desteğiyle hızla politikaya atılacaktır.1973, 1975 ve 1976'da katıldığı ilk üç seçimde başarılı olamasa da 1977'deki dördüncü adaylığında büyük bir başarı yakalayarak o tarihte yeni kurulan San Fransisco 5'inci Bölge Meclisi'ne seçilecektir. Karşısına çıkan en güçlü rakiplerden biri ise kendisi gibi yeni seçilmiş, muhafazakâr görüşlü bir politikacı olan Dan White'tır.Birbirinden çok farklı toplumsal kesimleri temsil eden bu iki politikacının ilk dönemlerde karşılıklı saygı temelinde ilerleyen ilişkileri, yerel yönetimdeki çıkar çatışmalarının gitgide yoğunlaşmasına paralel olarak sonunda trajik bir dönüm noktasına ulaşacak ve 1978'de Harvey Milk'in suikaste uğramasıyla sonuçlanacaktır.

19 Mayıs 2009 Salı

GEÇİT


geçit vermez bu aşka
çoktan tükenmiş
anılarımız
bir başka güne
bir başka geceye ertelenir
sırılsıklam
telaş içinde
gözlerimiz
meydan vermez bu aşka
hiç başlamamış
sevdalarımız
bir başka güne
bir başka geceye ertelenir
sırıl sıklam
telaş içinde
varlığımız

18 Mayıs 2009 Pazartesi

KEREVİZ




Kereviz : Maydanozgiller familyasındandır. Kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılır. Kokulu, iki yıllık bir bitkidir.İçeriğinde sedanonik anhidrit, sedanolin, limonen, palmirik asit, gayakol gibi maddeler vardır. Yaprakları ve baş kısmı kullanılır.Kerevizin Faydaları: Uyarıcı ve idrar söktürücüdür. İktidarsızlığı giderir. Cinsel istekleri kamçılar. Şeker, guatr ve yüksek tansiyonda faydalıdır.Böbrek, akciğer ve karaciğer hastalıklarını önler. Mideyi kuvvetlendirir. İştah açar. Sürmenajda faydalıdır. Sinir yorgunluğunu giderir. Kanı temizler.Karaciğer şişliğini giderir. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesinde yardımcı olur.Safra ifrazatını düzenler. Nikris ve romatizmada faydalıdır. Susuzluğu keser ve vücuda serinlik verir. Kalp hastalarına tavsiye edilir. Ses kısıklığını giderir.
Kerevizli Tavuk Çorbası
1 adet tavuk göğsü 1 adet orta boy kereviz 1 diş sarımsak 1 çay bardağı pirinç 1 adet kuru soğan 4 çorba kaşığı sıvıyağ 1 tatlı kaşığı tuz 8 su bardağı tavuk suyu Terbiye için: 1 adet limon suyu 1 adet yumurta 1 çorba kaşığı un İnce kıyımış soğan ve sarımsak yağda pembeleştirilir. Üzerine rendelenmiş kereviz ve tuz katılır. Kerevizler yumuşamaya başlayınca haşlanmış, didiklenmiş tavuk ve haşlanmış pirinç eklenir. Tavuk suyu da ilave edilir. Bir taşım kaynayınca terbiye karışımı konur. 5 dakika daha pişirilirp ateşten alınır.

17 Mayıs 2009 Pazar

HANNA MONTANA


Miley Cyrus (Hannah Montana / Miley Stewart) , Billy Ray Cyrus (Robby Ray Stewart) , Emily Osment (Lilly Truscott / Lola Luftnagle) , Jason Earles (Jackson Stewart) , Mitchel Musso (Oliver Oken / Mike Standley III) , Moises Arias (Rico)


Walt Disney Pictures, Disney Channel’ın efsane dizisi Hannah Montana 'nın maceraları Hannah Montana: The Movie ile sinema beyazperdelerine taşındı.Miley Stewart, gizli pop-star kimliği ile okulu ve arkadaşları arasında denge kurma mücadelesi vermektedir. Ancak hızla artan şöhreti ve popülerliği özel hayatına egemen olunca her şeyi oluruna bırakır. Bunun üzerine babası, gerçeklerle yüz yüze gelmesi için onu Tennesse’deki Crowley Corners’taki evine çağırır. O andan itibaren Hannah Montana’nın macerası başlayacaktır.Hanna Montana romantik komedi tarzındaki anlatımıyla gidilmesi gereken bir film mi "Hayır" , peki sıkıcı ve iç bayan bir film mi, ona da "Hayır".Vaktiniz ve Hanna Montana yaşlarında kız çocuğunuz varsa gidilip görülebilecek bir film.Şimdi filmden bir de şarkı sözü ekleyerek konuyu bağlayalım.
I Learned From You (Only Miley Cyrus) Şarkı Sözü
Ooohhh..YeahSometimes I Couldn't Hear WhatYou Tried To Tell Me.I Thought That I Knew All I Need To Know.I Didn't Understand That, The Doors You Would Open,Could Take Me To Somewhere,I Wanted To Go..I Can Be Strong For You Now,You Taught Me How.I Learned From You That I Do Not CrumbleI Learned That strength Is Somethin' You Choose.All of The Reasons,To Keep On Believin'Theres No Question, Thats A LessonI Learned From You...You Know Where To Find All,My Hiding Places,There Are No Secrets,From You I Can KeepYou Let Me Know How You FeelNo Throwing Your Punches..I Never Knew That Kind Of HonestyIm Greatful For All Of The Times..You Opened My EyesI Learned From You That I Do Not CrumbleI Learned That Strength Is Somethin' You Choose.All Of The Reasons,To Keep On Believin'Theres No Question, Thats A LessonI Learned From YouYou Helped Me To Stand On My Own And I Thank You For ThatYou Saved MeYou Made MeAnd Now That I'm Lookin' BackI Can Say..I Learned From You That I Do Not CrumbleI Learned That Strength Is Somethin' You Choose.All Of The Reasons,To Keep On Believin'Theres No Question, Thats A LessonI Learned From You

SES Mİ DANS MI, SEÇİNİZ

ÇOK EĞLENCELİ BİR SES VE DANS GÖSTERİSİ, BU.
ZEVKLE İZLEYEBİLİRSİNİZ.

SON NOKTA


bilmen gerekir birtanem
yoktur her gidişin dönüşü
bilmen gerekir birtanem
vardır her bitişin son sözü


aşkımızsa
pişmanlığın kayalarına
çarpıp batan
gözyaşımsa
hafızanda o son nokta
gibi kala


bilmen gerekir birtanem
yoktur her gidişin dönüşü
bilmen gerekir birtanem
vardır her bitişi sonsözü


10 Mayıs 2009 Pazar

KEKİK



Kekik (Thymus serpyllum, Thymus vulgaris) çimenlik tarla kıyılarında, orman kıyılarında, ve çayırlardaki karınca yuvalarının üstünde yer almaktan hoşlanır. Güneş ve sıcak istediği için, toprak sıcaklığının fazla olduğu kayalık ve dağlık bölgelere çoğalır. Güneşli öğlen sıcaklarında menekşe renkli çiçeklerinden yayılan güzel koku, arıları ve böcekleri kendisine çeker. Kendilerine özgü bir kokuya sahip olan bu çiçekler beni çocukluğumdan beri etkilemiştir. Ülkemizde kekik adı altında Origanum (Mercanköşk türleri) türlerinden elde edilen drogun satışı yapılmaktadır. Eterli uçucu yağ; Thymol (%50 civarında), Carvacrol, Borneol, Cymol, Pimen, Tanen ve flavonlar içerir. Öncelikle baharat olarak kullanılır. Yağlı ve ağır yemeklerin tadını zenginleştirir, sindirimi kolaylaştırır. Şifalı bitki olarak kekik; öncelikle kramp çözücü, dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak kullanılır. Akciğer ve bronşlar, mide ve bağırsaklar, kekiğin başlıca kullanım alanlarıdır. Bitkinin önemli etken maddesi olan eterli uçucu yağlar kana karışıp, bronşiyal kasları etkileyerek, krampları çözebilir. Aymı zamanda o bölgelerde bakteri oluşumunu önler. Öksürük ve üst solunum yolları iltihabında çay içimi ve gargara biçiminde kullanılabilir. Kekik iştah açar ve sindirim sistemini uyarır. Sindirim sisteminde görülen ekşimeler ve kramplı ağrılar bir bardak kekik çayı ile geçiştirilebilir, kötü kokulu ve yumuşak dışkı normalleşir. Boğmaca ve öksürük, sinir sistemi zafiyeti, romatizma ve bağırsak hastalıklarına karşı, çay içiminin yanısıra, kekik banyoları da çok yararlıdır. Güçzüz, zayıf ve solgun çocuklara da kekik banyosu yaptırılabilir. Kekik çayı ile ayrıca adet kanamaları dengelenebilir, adet zamanlarındaki kramplı ağrılar geçiştirilebilir, ergenlik sivilceleri iyileştirilebilir. kekik çayı içimi ve kekikle karıştırılmış bal yenmesiyle organizma güçlendirilebilir ve dengeye kavuşturulabilir. Kekik tentürü friksiyonları ile (ovarak sürme) romatizmal ağrılar, sinirsel rahatsızlıklar ve organ titreklikleri tedavi edilebilir. Sıcak kekik yastıkları ağrılı bölgenin üstüne konularak büyük rahatlıklar sağlanabilir. Bu küçük bitki yastıklarını herkes hazırlayabilir. Kekik, öksürük ve mide rahatsızlıklarına karşı başka bitkilerle karıştırılarak daha da başarılı biçimde kullanılabilir.

8 Mayıs 2009 Cuma

KAYINVALİDEM


Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?" diye. - "Kayinvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!".

SÖYLENMEMİŞ SÖZLER



yaşadıkça biter bir şeyler
o biten şeylerin
sadece külüdür
ayrılıklar
bir süre tetik bekler
giderek tutkuya dönüşür
ansızın suskunluğa açılır
yanlızlıklar
yaşadıkça eskir bir şeyler
o eskiyen şeylerin
aşina hüznüdür
eller yüzler ve
söylenmemiş sözler


Yalnizlik paylasilmaz - Duman

LEKELER


Taze ceviz lekesini elden çıkarmak için, eller önce bir iki dakika kadar sirkeye batırılmış bir pamukla ovulur. Sonra da soğuk suyla ovulur ve yıkanır.

Çay ve kahve lekelerini karbonatla silerek çıkartabilirsiniz.


Bira lekesini çıkarmak için sabunlu suya biraz amonyak karıştırın ve lekelenin üzerine sürün.


Zeytinyağ lekesini çıkarırken bir lokma ekmek içi yuvarlanıp lekenin üzerinde gezdirilmelidir. Eğer örtünüze meyve suyu döküldüyse hemen tuz serpin, ilk yıkamada çıkacaktır.


Yumurta lekesini çıkarmak için önce soğuk suda bekletmeli sonra ılık sabunlu suda yıkamalısınız.


Masa üzerindeki pancar lekesini çıkarmak için bir ekmek parçasını suyla ıslatın, düz bir yüzeye yerleştirin ve örtünün lekeli kısmını ekmek parçasının üzerine koyun ve yine ıslatılmış bir ekmek parçasını üzerine yerleştirin. Ekmekler lekeyi emecektir.


Şarap lekesini çıkarmak için, oksijenli suyla tampon yapın ya da lekenin üzerini örtecek şekilde tuz serpin ve bir süre bekletin, daha sonra yıkayın.


Teflon tavanızda oluşan lekeleri temizlemek için bir bardak suya iki çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Bunu tavanızın içine dökün, 10 dakika kaynatın.


Masanızın üzerine damlayan mumları çıkarmak için nalburdan alacağınız boya incelticiği lekenin üzerine döküp 5 dakika bekleyin sonra nemli bir bezle incelticiği silin.


Mutfak eşyalarının üzerindeki etiket izlerini yok etmek için, üzerlerine mobilya cilası serpip yumuşak bir bezle silin.

6 Mayıs 2009 Çarşamba

BLODY MARY






Malzemeler : ½ su bardağı votka ½ su bardağı domates suyu 2 tatlı kaşığı limon suyu 1 kahve kaşığı karabiber 1 kahve kaşığı tuz


Hazırlanışı : Sürahiye veya kokteyl kabına malzemelerin hepsini koyup hızlı bir şekilde sallayın.Viski bardağına 3-4 buz koyup üstüne hazırladığınız kokteyli ekleyerek servis yapın.


SES


karanlıkta yol alan
kara bir tren
korkum
ve sen
benden çok uzakta
yeni bir gün gibisin

ses ver uzaktan
öylece bak ve gülümse
bir çığlık gibi
bu sırrı paylaş benimle

ıssızlıkta yol alan
acı bir ıslık
sesim
ve sen
benden çok uzakta
yankısız bir ses gibisin

ses ver uzaktan
öylece bak ve gülümse
ıssız bir yol gibi
kaybol içimde

5 Mayıs 2009 Salı

KEDİNANESİ

Latince Adı: Nepeta cataria
Familya: Labiatae
Diğer İsimleri: Nezle otu, Pisik otu

Etki ve Kullanım: • Midevidir: Mide rahatsızlıklarını ve sindirim güçlüklerini giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. Mide kramplarını çözer.• Spazm çözücüdür.• Çocuklarda diyareyi giderici, mükemmel bir ilaçtır.• Yatıştırıcıdır. Bedeni rahatlatarak gevşetir.• Uykusuzluk durumunda kullanılır. Kısa zamanda uyku getirir.• Geleneksel olarak kullanılagelen soğuk algınlığı ve grip ilaçlarından biridir.• Güçlü terletici etkisi bulunduğundan bronşit gibi hastalıklarda, ateşlilik durumlarında kullanılır ve kısa sürede beden ateşini düşürür.Bu etkileri sağlamak için kedinanesinin yaprak ve çiçekleri yaz başı ya da sonbaharın başlarında toplanır. Gölgelik yerde özenle kurutulur. 2 tatlı kaşığı kurumuş bitki karışımı alınıp 1 bardak kaynar suda 10-15 dakika süreyle demlendirilir. Böylece elde edilen infüzyondan günde üç kez birer bardak içilebilir.• Kedinanesi bitkisinin doku ve damar büzücü etkisi vardır. Çıbanların tedavisinde kullanılır.• Antiseptik (mikrop kırıcı) etkisi bulunur. Akne tedavisinde etkili olur.• Şakakta duyumsanan rahatsızlığa ve baş ağrılarına iyi gelir.Çıban tedavisinde kedinanesinin körpe yaprakları ve çiçekli başağı ezilip yara lapası yapılır. Bu lapa çıbanlara sürülür. Akne, baş ağrısı ve şakakta duyumsanan rahatsızlıklar için yukarıda tarifi verilen infüzyon, ovuşturularak yüze ve şakaklara uygulanır.

4 Mayıs 2009 Pazartesi

BİR OYUNDU ARAMIZDAKİ


anlıyorum her şeyi
sonu başından belli
bir oyundu aramızdaki

bilerek onu sevdiğini
bekleyeceğim bu gece
yine seni
müziği usulca açacağım
yanında bir kadeh
içki belki


anlıyorum her şeyi
sonu başından belli
bir oyundu aramızdaki

bilerek çoktan bittiğini
bekleyeceğim bu gece
yine seni
beklerken uyuya kalacağım
köşedeki ışık
açık kalacak belki

anlıyorum her şeyi
sonu başından belli
bir oyundu aramızdaki

2 Mayıs 2009 Cumartesi

ERKEKLER NE SÖYLER KADINLAR NE ANLAR


Ben Affleck (Neil), Jennifer Aniston (Beth), Drew Barrymore (Mary), Jennifer Connelly (Janine), Bradley Cooper (Ben), Scarlett Johansson (Anna) gibi birçok tanınmış oyuncunun rol aldığı “He’s Just Not That Into You” ya da Türkçe adıyla “Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar”, “Sex And The City”'nin yazarları Greg Behrendt ve Liz Tuccillo’nun yazdığı kitaptan uyarlanmış keyifli bir romantik komedi.Romantik komedilerde oldukça başarılı bir isim olan Ken Kwapis de bu kez bol yıldızlı bir oyuncu kadrosuyla oldukça keyifli bir film çıkarmış ortaya.

Filmin konusuna gelince;film, bir grup birbirinden bağımsız ama birbiriyle bağlantılı bir çevrede yaşayan genç insanın ilişkilerini anlatıyor.Filmin konusu özetle bir türlü çözümlenemeyen kadın erkek ilişkileri.Filmdeki gençlerin kimi, tanıştığı erkeğe aşık olup peşinden koşuyor, kimisi evlenmek için sevgilisini ikna etmeye çalışıyor, kimisi evli ama başka birine aşık oluyor, kimi evlilikten kaçıyor, birisi diğerinin iş arkadaşı, diğeri kocası, diğeri emlakçısı.

Film, öykünün dışındaki bağımsız kişilerin, kendi deneyimlerinden yola çıkarak dile getirdiği , eğlenceli cümlelerden oluşan başlıklarla bölümlere ayrılmış. Dünyanın neresinde olursanız olun kadın erkek meseleleri fark etmiyor. Filmdeki Gigi de pek çoğumuzun yaptığı gibi sürekli “aramış mı” diye telefonunu kontrol ediyor, Mary gibi her mesaja “o mu” diye bakıyor, Conor gibi yeni tanıştığı kıza arkasını döner dönmez eskisini telefonla arıyor, Ben gibi ayrılırken “ben seni hak etmiyorum” diyor, kadınlar evlilik isterken erkekler evlilikten kaçış yolları deniyor, kadınlar kalıcı ilişkiler için rol yaparken erkekler bağlanmaktan korktukları için yalan söylüyor...

Günümüzün teknolojik imkânlarının insanları birbirine ulaşmada sağladığı kolaylık ve hızın yanı sıra romantizmi ve derin bağlılıkları da bir şekilde öldürdüğü tartışmasız.Filme gülüyorsunuz çünkü filmde , kendinizi görüyorsunuz. “Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar”, daha çok bir kadın filmi gibi görünse de aslında erkeklerin tarafından da ilişkilere keskin bir bakış attığı tartışmasız.
Egolarımızdan, kimliklerimizden, rollerimizden sıyrılarak baktığımızda aşka; elinizde koca bir acı kalmışsa; aşk harcanıp gitmişse, ayrılık ile kendimizden bir parçayı bırakmışsak, aşk üzerine söylenen her şey acıklı ve bir o kadar da komik değil midir zaten.